Ana içeriğe atla

TAŞERON MEMUR KİMDİR? NE İŞ YAPAR?

- ilk önce okulun telefonuna bakan, herkese dert anlatmaya çalışan kişidir, yeri gelir küfür yer telefonda, arayan kişileri kırmadan incitmeden bilgiler veren ve her konuda bilgisi olması beklenen kişidir,
- sınav zamanlarında okulunda sınava gireceklere yol tarifi yapan ve bundan karşılık beklenmesi istenmeyen kişidir, zira sınavlarda memura görev verilmez, ne kadar yoğunsa da taşeron memur yol tarifini yapar, hatta bazen sınav günü gelir erkenden oturur telefonun başına, ama tamamen hayrına yapar bu işi,
- Maile gelen tüm yazıları alır, düzgünce dosyasına takar ve imza için müdürüne sunar, Milli Eğitim çokça görev, komisyon ve toplantılarda görev verdiği için müdürünü önemli, günlü, saatli bir yazı ise ya da toplantı bilgisi hemen arar gerekirse mesaj çeker,
- kurum memurlarının sosyal yardım ödemelerini, maaş ve ek ders zamanlarında maaş değişikliği evraklarını, ek ders puantajlarını hazırlayan kişidir, diğer okullardaki görevlendirme öğretmenlerin ek derslerini takip eden kişidir, ücretli öğretmen sigorta giriş-çıkışlarını maaş ödemesini yapan, bankaya ödeme talimatını yollayan kişidir,
- doğrudan temin ihalelerinde yazı işleri görevlisi ,taşınır kayıt kontrol görevlisi ,piyasa fiyat araştırma görevlisi, gerçekleştirme görevlisi ,mutemet adı altında binlerce resmi evrakta
- Okul aile birliği defterlerini tutan, kararlarını yazan, hesap kitabını yapan kişidir,
- öğretmenlerin izinlerini, raporlarını istediği evrak izin ve belgeleri hazırlayan kişidir, hatta bazen çok sevdiği öğretmen arkadaşları için özel faks ya da çocuklarına ait evraklar için koşturan kişidir,
- öğretmenlere tebliğ edilecek yazılar için sirkü hazırlar, imza karşılığı duyurması gerekir, öğretmenin peşinden koşar, kimi öğretmen imzalamak istemez, kısa teneffüs arasında yazılara bakmak istemez, bu kez taşeron memur yazıyı öğretmenler odasına bırakır, mutlaka bir kaç öğretmen imzalamaz ; okumak istemediğinden belki, uğraşmak istemediğinden belki, yoğunluğundan .... bir şekilde imzalamaz, eğer yazıya cevap vermek için öğretmenin görüşüne ya da imzasına gerek varsa taşeron memur tek tek arar imzalamayanları fikrini sorar, yazıyı cevaplar bir dahaki gelişine imzasını alır öğretmeninden, herkesle ilişkilerini iyi tutar taşeron memur, öyle ki bazen yumuşak yüzlülüğünden öğretmenler ders arasında öğrenciyle yazıları yollar fotokopi için ve taşeron memur da aman ders aksamasın diyerek elindeki işi gücü bırakarak sayfalar dolusu yazıyı fotokopi çeker, zamanla bu bir görev haline bile gelir maalesef,
- kayıt zamanı olur, veliler kayıt komisyonuyla görüşmenin yanı sıra taşeron memurun odasına doluşur ya fotokopi ister, ya kayıt bölgesi değilse kavga eder, bir şekilde müdahildir taşeron memur okuldaki her işe
- e-okul sistemi gelmeden önce notları tek tek bilgisayara giren not fişlerinin çıktılarını alıp imzalatan, karneyi, diplomayı basan kişidir, karne zamanları not girmekten gece yarısı evine giden ve karşılığında bir kuruş mesai almayan kişidir, mesaiyi bırakın yeri gelir maaşını milyarlarca lira veriyormuşçasına taksit taksit alarak bereketini göremeyen kişidir,
- okulun eski mezunları ya da tasdikname alarak ayrılanlara tozlu arşivden evrakları bulup düzenleyen kişidir, imza yetkisi yoktur, ama her işi yapma ve itiraz etmeme yetkisi vardır,
- okuluna kadrolu atanan hizmetli masa memurluğu onayı alarak karşı masada akşama kadar gazete okuyup çay içerken bir iş için yardım istediğinde kapı gösterilen kişidir,
- yıl boyu okul bir temizlik şirketi ile anlaşır personelin maaşı şirket üzerinden verilir, haziran ayında çıkış yapılır, her sene mutlaka giriş çıkış yapılır, ne doğru dürüst yıllık izin kullanabilir ne hastayken rapor alabilir,
- törenlerde, toplantılarda hep koşturan, hep çalışan, bazen öğrencinin okuyacağı şiire kadar bilgisayardan bulup çıkartan kişidir, öğrencilerin katılacağı yarışmalara bilgisayar çıktısı isteniyorsa tek tek oturup şiir, öykü, kompozisyon v.s. leri yazan kişidir,
-sınırsız iş yetkisi ama sınırlı maaşı vardır, dış kapının dış mandalıdır hep, kendine söylenen işleri yapmak zorundadır hep müdürün iki dudağı arasındadır hayatı, yıllarca emek vermiş olsun önemi yoktur
- tayin zamanları tedirginlik içinde olandır, gelen idareci nasıldır, taşeron memuru insan yerine koyar mı, yoksa sınav sonucu atandığı için kendini üstün nitelikli bir kişilik olarak görüp de deneyimine tecrübesine rağmen kadrosuz bir elemanı ezer mi, yazıları başına atıp elini eteğini çekerek her şeyi çözmesini bekler mi, bunlar bizzat yaşadığım şeyler, iyi olan insanları, işine saygı duyanları çalışanları tenzih ederim, fakat bir de gerçekler var ...
- taşeron memur yeri gelir bir öğrencinin derdini dinler, yeri gelir ağlayanı avutur, yeri gelir lavaboya götürür, mecbur olduğu için değil de her ne kadar kırılmış gönlü de olsa içinde tüm insanlığı kucaklayabilecek bir insan sevgisi olduğu için, veli okula geç gelir, öğrenci ağlar, ya da üzülür taşeron memur avutur onu, velisini arar, öğrenci hastalanır, memur veliyi arar, ürkütmeden korkutmadan bilgilendirir, veliler yolda öğretmeni görse selam verir ama çok zaman memura selam bile verilmez, "aman kim ki" diye düşünülür çünkü bunu da açıkça söylemekten çekinmezler maalesef
- hiç bir zaman saat : 17.00 oldu mesai bitti diye bakmadım, elimdeki işimi bitirdim en erken çıkış saatim 18.den sonrası oldu, ve okuldan çıktığım son dakikaya kadar telefon çaldıysa baktım, yıllardır çalıştığım okullarda hiç bir öğretmen, idareci, veli ya da öğrencinin kalbinin kırmadım, ama çok kırıldım, lavaboya gidip çok ağladığım oldu,
- kendi ülkemizde neden küstürülmek zorundayız, neden çok çalışıp emek verdiğimiz halde hiçe sayılıyor kaynak israfı isek, o zaman Devlet bize kadro versin, en azından KPSS'lerde okullara kadro açsın, yerleşelim, taşeron memur kaynak israfı ama başkalarının zamansızlıktan ya da yapmadığı için tüm işleri yapan taşeron memurun emeği israf değil mi, kırılan onuru israf değil mi,

daha bir çok şeyi yazmak istesem de "ne kadar anlatırsan anlat, karşındakinin anlayacağı kadar" diyorum ve bırakıyorum diyerek sözün bittiği yerde duruyorum ...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sonu mutlu biten Türk ve Amerikan filmlerine ne oldu?

Sonu mutlu biten Türk ve Amerikan filmlerine ne oldu? Kardeşlerim, size yapacağım en ağır eleştiri şudur, hem iman ediyoruz diyorsunuz hem ALLAHTAN korkuyorsunuz, SONRADA HAKSIZLIK KARSISINDA SUSUYORSUNUZ Oysa tam tersi iman sahibi insan hafifler. Ah kardeşlerim, eski baraj hafriyatlarında papatyalı güllü çimenlik araziye atılmış artık kullanılmayan dağılmış paslanmış eski vinçler gibi ağırsınız, şakıyarak dağın dört tarafını sarmış çiçeklere sağırsınız.  Kardeşlerim hantal insanlar kem gözlüdür, konuşulmamış yaşanmamış haseti kıskançlığı özentisi gözlerinden fırlar. Lütfen kardeşlerim, kem gözlerinizle  Müslümanlığı kıyaslamayın. Allah size kem ve kıskanç ve aç gözler vermedi, NEFSIMIZ BUNU BİZE YAPTIRIYOR.TASARI bir gün bitecek ve siz Anadolu’nun o yemyeşil tepelerinde parçaları dağılmış hurda vinçler gibi kalakalacaksınız. Peki  Sonu mutlu biten Türk ve Amerikan filmlerine ne oldu? Doğrusu ‘mutlu son’la biten filmleri ben de özledim.  Yalan ve imkansız ol...

Asıl iş nedir? Yardımcı iş nedir?

Asıl iş kavramı, İş Kanunu açısından önem arz etmekle birlikte özellikle son dönemde hükûmetin asıl işi yapan taşeron işçilere kadro vereceğini beyan etmesiyle daha da önem kazanır hale geldi. Asıl işin ne olduğu, yardımcı işin ne olduğu ya da kimlerin asıl işi yaptığı tartışmaları sürüp gitmekte. İş Kanunu açısından asıl işin önemi İş Kanunu bakımından asıl işin önemi, bu kanunun 3 üncü maddesinden kaynaklanıyor. Buna maddeye göre “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir”. Uygulamada taşeron ilişkisi olarak belirlenen bu asıl işveren – alt işveren ilişkisinin ön şartlarından bir tanesi, kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, asıl ...

DEMOKRATİK MÜCADELECİ VE GÜCLÜ YENİ BİR HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK YOLA ÇIKIYORUZ

Bizler yani DERNEKLER mücadele hedefleri ve yolları bağlamında anlayış birliği içinde olan TİDEP e üye dernekler olarak demokratik ve sınıf mücadelesi persfektıfıne sahip güçlü yeni bir hareket yaratmak için yola çıktık. Türkiyede sendikal olsun stk lar olsun kan kaybı , güçsüzleşme ve güven yitimi ile kendisini gösteren gerileme evresının artık sona erdirilmesi için kararlı bir mücadeleyi gerekli görmekteyiz. Bu hareket baştan aşağıya yeni bir mücadeleye girmeden bu evrelerin aşılması mümkün olmaz..KENDİMİZİ KANDIRMIYALIM. Gecici, günü birlik kişilere bağlı cözümarayışlarının vakti geçmiştir. esaslı yağısal mücadeleye ihtiyac vardırTürkiye bu hareketin bu dönüşümü gerceklestırecek birikime ve deneyime sahip oldugunu inanıyoruz(yeterki artık AT GÖZLÜKLERİNDEN KURTULALIM) BU HAREKETİN YOLA CIKIS AMACI örgütlenme ve mucadele pratiklerini geliştirecek demokratik bağımsız ve mucadelecı bır dernek, sendika, federasyon artık ismini siz koyun bir platforma aşagıdaki ilke ve hedefler dogrultus...