Ana içeriğe atla

KIDEM TAZMİNATI FONU GELİRSE KIDEME NE OLACAK?

"İstihdam Trajedisi Belgesi" belgesi mevcut kıdem tazminatı ödeme haklarının kaldırılıp yerine getirilmesi düşünülen Kıdem Tazminatı Fonu ile kıdem tazminatı alma hallerimiz üçe düşüyor ve alacağımız kıdem tazminatının miktarında da önemli azalmalar meydana geliyor...

Akparti Hükümetlerinin ilk Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Murat BAŞESGİOĞLU zamanında beridir yani 2002 yılından beridir her 3-4 ayda bir ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelir Fon konusu. Ancak, ‘Kıdem Tazminatı Fonu’nu çok işçi çalıştıran işverenler ile bu işverenlerin işçileri istemiyor. Ama az işçi çalıştıran işverenler ile bunların işçileri istiyor. Yani büyük işverenler istemiyor ama küçük işverenler istiyor. Küçük işverenler ise aslında ne istediklerini de bilmiyorlar. Asıl istedikleri hiç para ödememek ama bunu dillendiremediklerinden şimdilik kıdem tazminatı fonu gelsin sonra da çaresine bakar, istihdamın üzerindekiyükleri devlet kaldırsın der tamamen kaldırtırız düşüncesindeler. Kıdem Tazminatı Fonu, kıdem tazminatının kaldırılmasını yıllara yayılmış halidir.

Bilindiği üzere 1475 Sayılı İş Kanunu, yeni 4857 Sayılı İş Kanunu ile ortadan kaldırıldı ama Geçici 6 ıncı maddesi ile; “Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır.” denilerek, 1475 Sayılı Kanun’un “Kıdem Tazminatı” başlıklı tek (14 üncü) maddesi kaldırılmadı. Şimdi işçiler bu madde gereğince kıdem tazminatı alıyorlar. 

Kimler İstiyor? 
‘Kıdem Tazminatı Fonu’nu çok işçi çalıştıran işverenler ile bu işverenlerin işçileri istemiyor. Ama az işçi çalıştıran işverenler ile bunların işçileri istiyor. Yani büyük işverenler istemiyor ama küçük işverenler istiyor. 
Tıpkı, 506 Sayılı Kanun’un Geçici 20 inci Maddesi gereğince bazı özel banka ve borsaların çalışanları için SSK’ya prim ödemek yerine, kendilerinin emeklilik sandıkları kurması gibi çok işçi çalıştıran işverenler, kurulacak “Kıdem Tazminatı Fonu”na prim ödemek yerine bu primleri kendileri kullanmak, gerektiğinde kendi sandıklarından ve fonlarından kredi kullanabilmek istiyorlar. Küçük işverenler ise ödeme sıkıntısına düşmemek için fona taraftarlar. 
Ayrıca fon kurulursa halen yüzde 33,5 SSK, yüzde 2 İşsizlik sigortasından gayri (en az) yüzde 4 de kıdem tazminatı fonuna işveren ödeme yapacak. 

Fondan para alma halleri;
Esasen Fondan para almanın iki hali var,
1-İşçi ölürse,
2-Emekli olursa,
Ancak, üçüncü bir hal daha var "Fon"da 10 tam yılı tamamlayana işçiye, fondaki paranın tamamı değil ama bir kısmı isteyen işçiye ödenecek kalanı ise ölünce veya emekli olunca ödenecek.

Tasarı ne getiriyor? 
Mevcut, “Kıdem Tazminatı Fonu Tasarısı”na göre; 
-Bundan sonra çalışanlar emekli olmadan ya da ölmeden kıdem tazminatı alamayacaklar, 
-İşçiye, işveren tarafından işten atılması veya haklı sebeple işi bırakması halinde kıdem tazminatı ödenmeyecek. 
-Taslak yasalaşırsa, işverenler oluşturulacak kıdem tazminatı fonuna her ay belirli oranda prim ödeyecekler. 
Ödenen bu primler fon yönetimi tarafından yatırım araçlarında değerlendirilecek. 
-Tasarı yasalaşıncaya kadar işçilerin işlemiş kıdemlerinin karşılığı olan kıdem tazminatı işverenince, yasadan sonraki kısım ise fon tarafından ödenecek. 
-İşten atılmalar nedeniyle kıdem tazminatı alınamayacağından, bundan böyle işten atılanlar şartlarını oluşturmuşlarsa işsizlik sigortası fonundan yararlanacaklar. 
-Tasarıya göre, bugüne kadar kıdem tazminatına esas ücret işçinin son olarak aldığı ücret iken, bundan böyle işçinin son 1 yıllık (veya 5 yıllık) ücretinin ortalaması olacak. 
-İşverenler oluşturulacak kıdem tazminatı fonuna işçinin brüt ücretinin yüzde 4’ü kadar prim ödeyecekler tabi bu halen taslak çalışma oran değiştirilebilir. Zira, her yıla bir brüt ücret ödemesi yüzde 8,33'e tekabül etmektedir.
Kıdem tazminatı fonuna kesinlikle karşıyım ama Fon yasalaşacaksa bunun bireysel hesap şeklinde olması ve işçinin fondaki parasını her ay izleyebilir, kontrol edebilir ve dilediği yatırım aracını seçebilir olmasının doğru olacağını düşünüyorum.
Tasarı yasalaşırsa;
İşverenlere, mevcut vergi ve prim ödemesi dışında yeni bir ödeme daha getirecek ve halen kendilerince kullanılan (özel) fonun devlet tarafından kullanılması sonucunu getirecektir. 

“Kıdem Tazminatı Fonu” çok işçi çalıştıran işverenler ile az işçi çalıştıranlar işverenlerin taraf olduğu ve devletinde yeni bir kaynak gözüyle bakarak talep kâr olduğu bir DEV FON’u ortaya çıkaracaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sonu mutlu biten Türk ve Amerikan filmlerine ne oldu?

Sonu mutlu biten Türk ve Amerikan filmlerine ne oldu? Kardeşlerim, size yapacağım en ağır eleştiri şudur, hem iman ediyoruz diyorsunuz hem ALLAHTAN korkuyorsunuz, SONRADA HAKSIZLIK KARSISINDA SUSUYORSUNUZ Oysa tam tersi iman sahibi insan hafifler. Ah kardeşlerim, eski baraj hafriyatlarında papatyalı güllü çimenlik araziye atılmış artık kullanılmayan dağılmış paslanmış eski vinçler gibi ağırsınız, şakıyarak dağın dört tarafını sarmış çiçeklere sağırsınız.  Kardeşlerim hantal insanlar kem gözlüdür, konuşulmamış yaşanmamış haseti kıskançlığı özentisi gözlerinden fırlar. Lütfen kardeşlerim, kem gözlerinizle  Müslümanlığı kıyaslamayın. Allah size kem ve kıskanç ve aç gözler vermedi, NEFSIMIZ BUNU BİZE YAPTIRIYOR.TASARI bir gün bitecek ve siz Anadolu’nun o yemyeşil tepelerinde parçaları dağılmış hurda vinçler gibi kalakalacaksınız. Peki  Sonu mutlu biten Türk ve Amerikan filmlerine ne oldu? Doğrusu ‘mutlu son’la biten filmleri ben de özledim.  Yalan ve imkansız ol...

Asıl iş nedir? Yardımcı iş nedir?

Asıl iş kavramı, İş Kanunu açısından önem arz etmekle birlikte özellikle son dönemde hükûmetin asıl işi yapan taşeron işçilere kadro vereceğini beyan etmesiyle daha da önem kazanır hale geldi. Asıl işin ne olduğu, yardımcı işin ne olduğu ya da kimlerin asıl işi yaptığı tartışmaları sürüp gitmekte. İş Kanunu açısından asıl işin önemi İş Kanunu bakımından asıl işin önemi, bu kanunun 3 üncü maddesinden kaynaklanıyor. Buna maddeye göre “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir”. Uygulamada taşeron ilişkisi olarak belirlenen bu asıl işveren – alt işveren ilişkisinin ön şartlarından bir tanesi, kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, asıl ...

DEMOKRATİK MÜCADELECİ VE GÜCLÜ YENİ BİR HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK YOLA ÇIKIYORUZ

Bizler yani DERNEKLER mücadele hedefleri ve yolları bağlamında anlayış birliği içinde olan TİDEP e üye dernekler olarak demokratik ve sınıf mücadelesi persfektıfıne sahip güçlü yeni bir hareket yaratmak için yola çıktık. Türkiyede sendikal olsun stk lar olsun kan kaybı , güçsüzleşme ve güven yitimi ile kendisini gösteren gerileme evresının artık sona erdirilmesi için kararlı bir mücadeleyi gerekli görmekteyiz. Bu hareket baştan aşağıya yeni bir mücadeleye girmeden bu evrelerin aşılması mümkün olmaz..KENDİMİZİ KANDIRMIYALIM. Gecici, günü birlik kişilere bağlı cözümarayışlarının vakti geçmiştir. esaslı yağısal mücadeleye ihtiyac vardırTürkiye bu hareketin bu dönüşümü gerceklestırecek birikime ve deneyime sahip oldugunu inanıyoruz(yeterki artık AT GÖZLÜKLERİNDEN KURTULALIM) BU HAREKETİN YOLA CIKIS AMACI örgütlenme ve mucadele pratiklerini geliştirecek demokratik bağımsız ve mucadelecı bır dernek, sendika, federasyon artık ismini siz koyun bir platforma aşagıdaki ilke ve hedefler dogrultus...