Ana içeriğe atla

Sonu mutlu biten Türk ve Amerikan filmlerine ne oldu?

Sonu mutlu biten Türk ve Amerikan filmlerine ne oldu?
Kardeşlerim, size yapacağım en ağır eleştiri şudur, hem iman ediyoruz diyorsunuz hem ALLAHTAN korkuyorsunuz, SONRADA HAKSIZLIK KARSISINDA SUSUYORSUNUZ Oysa tam tersi iman sahibi insan hafifler.
Ah kardeşlerim, eski baraj hafriyatlarında papatyalı güllü çimenlik araziye atılmış artık kullanılmayan dağılmış paslanmış eski vinçler gibi ağırsınız, şakıyarak dağın dört tarafını sarmış çiçeklere sağırsınız.  Kardeşlerim hantal insanlar kem gözlüdür, konuşulmamış yaşanmamış haseti kıskançlığı özentisi gözlerinden fırlar. Lütfen kardeşlerim, kem gözlerinizle  Müslümanlığı kıyaslamayın. Allah size kem ve kıskanç ve aç gözler vermedi, NEFSIMIZ BUNU BİZE YAPTIRIYOR.TASARI bir gün bitecek ve siz Anadolu’nun o yemyeşil tepelerinde parçaları dağılmış hurda vinçler gibi kalakalacaksınız.
Peki  Sonu mutlu biten Türk ve Amerikan filmlerine ne oldu?
Doğrusu ‘mutlu son’la biten filmleri ben de özledim.  Yalan ve imkansız olduğunu bile bile milyarlarca seyirci mutlu son’lara bayılırdı, çünkü hayatın kendisi zaten sıkıcı ve çekilmezdi ve birkaç saat olsun rüyalara hülyalara dalıp gitmek duygusal tatların en güzeliydi.  (18. yüzyılın başında Kars ve Erzurum’da köylerde Leyla ve Mecnun hikayesi anlatıcılarına zabıtaların Leyla’yı sonunda Mecnun’la buluşturup mutlu son’la hikayelerini bitirmedikleri için ceza verdiği de kayıtlardadır)
Ve bugün itibariyle yeryüzünde ödül almış adı duyulmuş hiçbir yönetmene bir tanecik deneme kabilinden olsun ‘mutlu son’la biten bir film yaptırmaya kimsenin gücü yetmez.
‘Mutlu Son’un mucizevi teması bugün sadece ‘reklamcılar’da kaldı, sabahtan akşama kadar TV reklamlarında gülümseyen neşeli insanların banka ve telefon kartlarıyla ya da alışveriş merkezlerinde mutluluktan uçtuklarını izliyoruz.
Bu mutluluğun da bir sonu var tabii, nihayet Türkiye ekonomisinin ünlü cari açık’ı ilk doğumunu gerçekleştirdi, bireysel borçlar son on yılda on kat büyüdü, yani, artık cari açığımız ‘sürdürülebilir mutluluğunu’ yalnız yaşamayacak.
Bu şu demek, dünya ve biz, hepimiz için biten ‘Mutlu Son’lu filmlerini, BU TASARIYLA bir müddet daha izlemeye devam edeceğiz, aşırı obez  onun aşırı tombul KREDİ  KARTI  mamasıyla yaşayan bebeğinin gamsız tasasız neşeli serüvenlerini.
Bir gün Anadolu’nun tarihini evliyalarını şiirlerini felsefesini kökünden merak ederseniz Anadolu’yu Anadolu yapan en temel değerin ‘kibre ve ayrılığa’ karşı çıkmış olduğunu görürsünüz.
Bu yüzden Anadolu’nun soylu şiirleri tasavvuf felsefesinin baş eserleri ‘efendi’ tanımaz, yani, üstünlük taşıyanların kibrini ve ayrılığı en büyük düşman ilan eder. Halk Millet halk diye yırtınıyorsunuz ama halk’ı sadece verdiği oyla tanıyorsunuz, halk’ın geleneklerini değerlerini tanıdığınızı gösteren tek bir eseriniz ortalıkta yok.
Yani buda şu oluyor TAŞERON İŞÇİ halk değil Millet değilmi Biz sadece tv lerde gördüğümüz mutlu sonları değil HAKKIMIZ OLAN ALIN TERİMİZ KARŞILIĞI OLAN <<<<KADRO>>>> YU İSTİYORUZ
ÇOKMU OLUYORUZ……. Bizden söylemesi vebali sizin……

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asıl iş nedir? Yardımcı iş nedir?

Asıl iş kavramı, İş Kanunu açısından önem arz etmekle birlikte özellikle son dönemde hükûmetin asıl işi yapan taşeron işçilere kadro vereceğini beyan etmesiyle daha da önem kazanır hale geldi. Asıl işin ne olduğu, yardımcı işin ne olduğu ya da kimlerin asıl işi yaptığı tartışmaları sürüp gitmekte. İş Kanunu açısından asıl işin önemi İş Kanunu bakımından asıl işin önemi, bu kanunun 3 üncü maddesinden kaynaklanıyor. Buna maddeye göre “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir”. Uygulamada taşeron ilişkisi olarak belirlenen bu asıl işveren – alt işveren ilişkisinin ön şartlarından bir tanesi, kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, asıl ...

DEMOKRATİK MÜCADELECİ VE GÜCLÜ YENİ BİR HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK YOLA ÇIKIYORUZ

Bizler yani DERNEKLER mücadele hedefleri ve yolları bağlamında anlayış birliği içinde olan TİDEP e üye dernekler olarak demokratik ve sınıf mücadelesi persfektıfıne sahip güçlü yeni bir hareket yaratmak için yola çıktık. Türkiyede sendikal olsun stk lar olsun kan kaybı , güçsüzleşme ve güven yitimi ile kendisini gösteren gerileme evresının artık sona erdirilmesi için kararlı bir mücadeleyi gerekli görmekteyiz. Bu hareket baştan aşağıya yeni bir mücadeleye girmeden bu evrelerin aşılması mümkün olmaz..KENDİMİZİ KANDIRMIYALIM. Gecici, günü birlik kişilere bağlı cözümarayışlarının vakti geçmiştir. esaslı yağısal mücadeleye ihtiyac vardırTürkiye bu hareketin bu dönüşümü gerceklestırecek birikime ve deneyime sahip oldugunu inanıyoruz(yeterki artık AT GÖZLÜKLERİNDEN KURTULALIM) BU HAREKETİN YOLA CIKIS AMACI örgütlenme ve mucadele pratiklerini geliştirecek demokratik bağımsız ve mucadelecı bır dernek, sendika, federasyon artık ismini siz koyun bir platforma aşagıdaki ilke ve hedefler dogrultus...